Kalbimden neler geçtiğini, kafamda biriktirdiklerimi, tasarladığım her şeyi bildiğini düşünüyorum.
En azından tüm bunları hissettiğini.
Belki de böyle bir beklenti benimkisi.
Çünkü bunları sana asla söylemeyeceğim.
Asla söyleyemeyeceğim. Oysa o kadar dilimin ucundalar ki.
Rüzgar esse düşecekmiş gibi, gözlerime baksan, giderken başını bir kez geriye çevirsen, ağzımdan dökülüverecek kadar dilimin ucunda.
Uzunca susuşlarım, ağzımı bile açmadan öylece kalakalıp, bakışlarımı kaçırışım hep bundan.
Burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor.
Zaman diyorum, biraz daha zaman.
Dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler.
Biraz zaman diyorum. Kalbimin bir yanı sıcak kalabilirse bu kış, bir delilik daha yapacağım.
Ne bir portakal bahçesinde dolaştım ne de bir posta treninde yolculuk ettim.
Çiçekler bir açmaya görsün, bir çılgınlık yapıp hatır için öleceğim…
Aslında seni çok özledim…
Tarık Tufan
Aralık 12, 2012
Aralık 09, 2012
ah Maria...*
"Niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinlemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?.." *
* Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna
* Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna
Ekim 05, 2012
yummy job
- Tuba, sen ne iş yapıyorsun?
- Gıda mühendisiyim ben.
- Peki ne yapıyorsun, denetim mi, iyi güzel denetle yavrum gıdaları, bize mikrop neyin bulaşmasın.
- ?!
Hele ki gelen giden misafir ortamlarında açılan muhabbetlerde aynı cümlelere aynı cevapları verip aynı bakışlarla karşılaşmaktan iyice bunalmıştım,
Ta ki bugün Pakistan'lı Ömer'in yorumunu duyana kadar... ne iş yaptığımı anlatınca verdiği tepki aynen şöyle oldu:
"yummy job!"
heh dedim Ömer, ağzına sağlık... bundan sonra ne iş yapıyosun diyene cevabım budur arkadaş.
işte dedim, 16 ayımın özeti: lezzetli çalışıyorum ben, nefisss... :)
Raining fla-fla-flavor, flavor love...
Ağustos 12, 2012
Nisan 04, 2012
işte bahar...
bir vapur sesi gelir uzaktan.. sonra bir daha... bir daha..
sabah rüzgarı güzel güzel eserken,
bir bahar henüz gülümsemişken istanbul'a...
"ben"li cümlelerin hepsini bırakıyorum rüzgarın esintisine...
sana rağmen, sana doğru...
gelip bulsun "sen"i diye...
bak işte bir daha...
son çağrısı bu belki de, güzel günlerin...
sabah rüzgarı güzel güzel eserken,
bir bahar henüz gülümsemişken istanbul'a...
"ben"li cümlelerin hepsini bırakıyorum rüzgarın esintisine...
sana rağmen, sana doğru...
gelip bulsun "sen"i diye...
bak işte bir daha...
son çağrısı bu belki de, güzel günlerin...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)