Ağustos 20, 2011

çocuk hevesi...

Boğaz havası, deniz kokusu,
deklanşör sesi, kız kulesi...

içimde bitmek bilmeyen çocuk hevesi...

Ağustos 13, 2011

eski bir dostu bekler gibi...

Bonn'un en sevdiğim köşesindeyim, 11 ay sonra... rüya sanki...
herşey bıraktığım gibi. Sokaklar, dükkanlar, köşebaşındaki krep satan adamın şen kahkahası... yüzler... aynı.
Ayakkabılarım, sırt çantam, ceketim... aynı.
bir bisikletim eksik, bir de şemsiyem...
Hiç gitmemişim sanki. Uyumuşum, rüyamda 11 ay geçmiş sonra uyanmışım gibi.
şaşkınlıktan saatlerce dolandım aynı sokaklarda. Defalarca aynı yüzlere baktım. Aradığım neydi bilmem.

Yağmur yağıyor. Şemsiyemi almayı unutmuşum yine. Islanmaktan korkmuyorum ama...
Bu sessizlik... aynı
Ben?
Biraz büyümüşüm sanki. Zayıflamışım azcık. O nutellalı muzlu krepi ne iştahla yerdim zamanında oysa. Şimdi bir tanesini anca bitirdim.
Daha az hayallerim var cebimde.

Aylar sonra çat kapı gelsem de Bonn'a, kaldığımız yerden devam ettik. Sitemsiz... Geçen onca zaman hiç geçmemiş oldu o zaman. Meydandaki Beethoven'ın karşısına oturup kahvemi yudumlarken, kuşlarla yine ekmeğimin bitiremediğim yarısını paylaştım... her zamanki gibi...
rüya gibi...
Bonn'dan bir kez daha sevgilerle...