Düşlemek...
Daha güzeli,
Bir gün kendini o şehrin sokaklarında buluvermektir. Günbatımını o köprüde izlemektir.
Daha da güzeli bulup da bir türlü inanamamaktır o kartpostal karesinde olduğuna.
Ama en güzeli, daha sonra o kartpostala tekrar baktığında o kareyi tekrar yaşamaktır, tekrar yürümektir o sokaklardan. O melodiyi tekrar duymaktır.
Günün en alakasız dilimlerinde televizyonda, otobüsteki kadının elindeki kitapta ya da herhangi bir yerde o şehirden bir yerler, bir şeyler karşına çıktığında ansızın...
Kimseye çaktırmadan kocaman gülümseyivermektir. Dahası gözlerinin doluvermesidir aynı anda.
Buruk bir tattır böylesi. Güzeldir ama çok güzeldir.
Düşlediklerini yaşamış olmanın verdiği haklı mutluluktur böylesi. Tam uçacakken balonu yakalamanın mutluluğu gibi... Sen yakalayıvermişsindir Allah'ın izniyle ve yaşamışsındır o düşü.
Şükür, işte böyle zamanları en güzel ifade edendir...